Tlos Antik Kenti
Tlos Antik Kenti, bugün Muğla ili Fethiye ilçesine yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta Seydikemer’in Yaka Mahallesi sınırları içerisinde ve Likya Bölgesi'nde yer alan önemli bir arkeolojik alan ve antik kenttir. Tlos, antik dönemde Likya'nın en önemli kentlerinden biridir. Kentin ismi, MÖ 14. yüzyıla ait Hitit belgelerinde “Dlawa”, Likya yazıtlarında ise “Tlawa” olarak geçmektedir. Kent, doğal bir tepe üzerine kurulmuştur ve etkileyici bir konuma sahiptir. Özellikle kentin girişindeki akropol doğaya hakim görüntüsü ve manzarasıyla görenleri etkilemektedir. Oldukça dik yamaçları sebebiyle doğal açıdan korunaklı olan akropolün çevresi yer yer surlarla da desteklenmiştir. Akropolün kuzeydoğu yönünde yer alan ve erken döneme ait olan surlar ile kaya mezarları Likya kültürünü yansıtan örneklerdir. Güneydoğu yönünde yer alan surlar ise Roma Dönemi’nde inşa edilmiş, Bizans Dönemi’nde pek çok yapının ve lahit mezarların malzemesi olarak kullanılmıştır. En üstte ise daha çok devşirme malzemelerle yapılmış olan geç dönem yapıları 19. Yüzyıla ait Osmanlı eserleri olması bakımından dikkat çekicidir. Kentin bugün ziyaret edilebilen diğer kalıntıları stadyum, agora, gynasium, hamam ve tiyatro gibi yapılara aittir. Kentin en doğusunda yer alan tiyatro, tonozlu galeriler üzerine kurulmuştur ve Roma Dönemi’ne aittir.
Tlos'un tarihi MÖ 2. binyıla kadar uzanmaktadır. Ancak, kentin kuruluş tarihi tam olarak belirlenmemiştir. Neolitik dönemden Demir çağına kadar kesintisiz devam eden yerleşimin izlerini taşır. Hititlerin yazılı kaynaklarında, Tlos’tan ülke olarak söz edilmektedir. Tlos, Likya döneminde büyük bir öneme sahip olmuş ve özellikle Pers, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde gelişmiştir. Kent, Roma döneminde de önemli bir merkez olmuş ve Likya Birliği'nin başkenti olarak hizmet vermiştir.
Tlos Antik Kenti, Likya Birliği’ndeki üç oy hakkına sahip olan altı kentten biriydi. Roma Dönemi’nde de önemini koruyan kent, Bizans Dönemi’nin önemli piskoposluk merkezlerinden biriydi. Bir dinsel merkez olarak önemini 12. yüzyıla kadar koruyan kent, özellikle Likya Bölgesi içerisindeki önemini Osmanlı Dönemi’nde de hissettirmeye devam etmiştir.
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan kent, 1838 yılında İngiliz arkeolog ve araştırmacı Charles Fellows tarafından keşfedilmiştir. Bu yıllardan sonra herhangi bir kazı çalışması yapılmayan kentte ilk kapsamlı kazılar 2005 yılında başlamıştır. Kentteki güncel kazı çalışmaları Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Korkut başkanlığında yürütülmektedir.
Tlos aynı zamanda mitolojik bir geçmişe de sahiptir. Antik efsanelere göre, kent, Pegasus adlı efsanevi kanatlı atın doğduğu yer olarak bilinir.
Bugün ziyarete açık olan kentin kalıntıları, tarihi ve kültürel değeri olan birçok yapıyı içermektedir. Tlos'un keşfi ve restorasyon çalışmaları, antik dönemin izlerini günümüze taşımayı amaçlayan önemli bir arkeolojik çalışmalardır.
Yürütülen kazı çalışmaları, Tlos'un ana yapılarını ve alanlarını ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmalar sırasında Tlos Akropolü, tiyatro, agora, stadyum, hamam ve mezarlar gibi birçok yapı ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca, kentteki su kemerleri, surlar ve diğer altyapı kalıntıları da incelenmiştir.
Ayrıca, kazılar sırasında bulunan arkeolojik buluntular da antik dönem Likya kültürü ve yaşamı hakkında bilgi vermektedir.
Kaynak: Türkiye Kültür Portalı
Arkeolojiye dair daha fazla içerik için Arkhe Arkeoloji Dergisi ve Arkhe Kitap bölümlerini ziyaret etmeyi unutmayın.