Tios Antik Kenti'nde Roma Dönemine Ait Nekropol Alanı Ortaya Çıkarılıyor
Zonguldak'ta bulunan Tios Antik Kenti'nde yer alan Roma dönemine ait nekropol (mezarlık) alanı, yürütülen arkeolojik kazılar sonucunda gün yüzüne çıkıyor ve turizme kazandırılması hedefleniyor.
Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesinde yer alan bu antik kentte, Kültür ve Turizm ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıkları’nın işbirliğiyle, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ve TP-OTC'nin desteğiyle üç yıl önce başlatılan kazı çalışmaları devam ediyor.
Bartın Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şahin Yıldırım'ın başkanlığında yürütülen bu çalışmalar, Karadeniz Ereğli Müze Müdürlüğü işbirliğiyle gerçekleştiriliyor ve 44 kişilik bir ekip tarafından yürütülüyor. Çalışmalar sonucunda 96 lahit mezar, 23 oda mezar, 7 sanduka mezar, 60 çatkı kiremit mezar bulunmuş ve 1317 envanterlik eser tespit edilmiştir.
"Önemli Bir Nekropol Alanıyla Karşılaştık"
Prof. Dr. Şahin Yıldırım, Tios Antik Kenti'nin bölge için büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. Kazı ekibinin yoğun bir çalışma yürüttüğünü vurgulayan Yıldırım, destek veren kuruluşlara teşekkür etti. Yıldırım, Karadeniz'de günümüze gelebilmiş ve üzerinde modern yerleşim bulunmayan tek antik kent olan Tios'ta, diğer antik kentlerde rastlanmayan geniş bir nekropol alanıyla karşılaştıklarını söyledi.
Yıldırım, “Tios kentinin doğu nekropolisi olarak adlandırabileceğimiz bu alanda, M.Ö. 5. yüzyılın sonlarından M.S. 5. yüzyıla kadar uzanan büyük bir nekropol alanıyla karşılaştık. Bu nekropolün ana yapısı, M.S. 1. ve 3. yüzyıllara, yani Roma dönemine tarihlendirilmektedir. Nekropolis, kelime anlamı olarak ‘ölüler şehri’ demektir ve burada, bir şehir gibi caddelerden, sokaklardan ve teraslardan oluşan bir mezarlık yapısına rastladık.” dedi.
Yaklaşık 500 metre uzunluğunda bir caddeyi ortaya çıkardıklarını belirten Yıldırım, caddenin iki yanında lahitler bulunduğunu ve yamaçlarda, daha yüksek gelir seviyesine sahip insanlara ait oda mezarlarının yer aldığını söyledi. Özellikle M.S. 2. ve 3. yüzyıllara tarihlendirilen lahitlerde çok sayıda bulguya rastladıklarını ifade etti.
"Binin Üzerinde Eseri Envantere Kazandırdık"
Yıldırım, binin üzerinde eseri envantere kazandırdıklarını ve bu eserlerin Karadeniz Ereğli Müze Müdürlüğü’nde sergilendiğini belirtti. Roma dönemiyle ilgili birçok önemli bilgiye ulaştıklarını söyleyen Yıldırım, "İmparator Marcus Aurelius döneminde bu kentte yaşayanların önemli bir bölümünün Roma İmparatorluk vatandaşı olma hakkı kazandığını gösteren bulgulara ulaştık. Roma askerlerine ait olduğu düşünülen mezarlarla karşılaştık.” dedi.
Antik kentin önemine değinen Yıldırım, Karadeniz'de şimdiye kadar böyle bir nekropol alanıyla karşılaşılmadığını ve bu alanın Türkiye ile Karadeniz arkeolojisi için önemli bir yer tuttuğunu belirtti. Nekropol alanının korunmuş ve özgün dokusunu bugüne kadar koruyabilmiş olduğunu vurguladı.
Karadeniz'deki kentlerde Roma döneminde sur sistemi bulunmadığını, bu nedenle kentlerin ani saldırılarla yağmalandığını anlatan Yıldırım, “Nekropollerin de yağmalandığını gördük. Gotlar'ın saldırıları sırasında mezarların önemli bir bölümünün açıldığını, kıymetli eşyaların bir bölümünün alındığını ve Romalıların mezarlarını yeniden düzenleyerek nekropolü kullanmaya devam ettiklerini tespit ettik.” dedi.
Kazılar sırasında mezarlarda insan iskeletleri bulunduğunu belirten Yıldırım, yapılan antropolojik araştırmalara göre mezarlarda bulunan bireylerin aile bağlarına sahip olabileceğini ve bazı oda mezarlardaki yazıtların, bu insanların akraba olduklarını gösterdiğini söyledi. Yıldırım, M.S. 6. yüzyılda oda mezarlarının bir kısmının Bizanslılar tarafından yeniden kullanıldığını ve üst gelir seviyesindeki Romalı ailelere ait mezarlar ile yazıtlarla karşılaştıklarını da sözlerine ekledi.