Tarih Boyunca Salgın Hastalıklar ve Resim Sanatı
Kolektif
Salgın hastalıklar toplumlarda iz bırakan, çok sayıda insanın ölümü ile sonuçlanan ve derin üzüntülere, kaygılara, korkulara sebep veren trajedilerdendir. İnsanlık tarihinden beri büyük kayıplara sebep olan pek çok salgın hastalık ortaya çıkmış ve trajedi pek çok insanı, canlıyı, doğayı, toplumu, ülkeyi etkilemiştir.
Bulaşıcı hastalıklar veya salgın hastalıklar veya genel anlamıyla toplu ölümleri ifade eden bir sağlık kavramı olarak pandemi, sağlık alanından sanatın alanına sıçrayarak geçmişten bugüne kadar plastik sanatlardan edebiyata, her türden yaratıcı üretime yansımıştır. Elbette içinden geçtiğimiz pandemi süreci sanat ve bulaşıcı hastalıkların ilk kesişimi değildir. Ölümden önce ölüm olarak adlandırılan cüzzam, “kara ölüm” olarak bilinen veba, 20. yüzyıl başında, Birinci Dünya Savaşı’ndaki kayıplardan daha fazla ölüme neden olan İspanyol Gribi ve diğer salgınlar dönemin sanatsal çalışmalarında tematik bir yaklaşımla işlenmiştir. Ancak sanatsal çalışmalardan en fazla resim sanatı bize salgın hastalıkların dramatik öyküsünü anlatmıştır.
Sanat tarihinin kült eserlerinden birine imza atan Sanat tarihçisi Ernst H. Gombrich, “sanat adı verilen bir şey yoktur aslında, yalnızca sanatçılar vardır” derken, bir anlamda sanatçıların yaşadıkları dünyayı algılayışlarına ve onların imgelem dünyalarının önemine dikkat çekmektedir (Gombrich, 2009). Bu noktada yaşadığı çağın tanığı olarak sanatçının, eserleri aracılığıyla görünmeyeni görünür kıldığını söylemek hiç de yanlış olmayacaktır. Yaklaşık üç yıldır, tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemi sürecinde sanatçılar, ısrarla üretmeye devam etmiş, pandemi günlerine dair tanıklıklarını kendi ifade alanları içinde, imgeler aracılığıyla görünür kılmaya çalışmışlardır.
Toplumsal duyarlılığı yüksek seviyede olan, yaşam ve dünyaya ilişkin gözlemlerini görsel imgeler yoluyla aktaran sanatçılar, çevrelerinde, ülkelerinde veya tüm insanlık için tehdit oluşturan, kitlesel ölümlere sebebiyet veren olaylara, salgınlara kayıtsız kalmamışlar, yüzyıllardır salgın hastalıkların insanlık üzerindeki etkilerini çalışmalarında betimlemişler ve eserlerinde bu konuları görselleştirerek, tüm insanlığa mesaj vermişlerdir. Acının, kederin, ıstırabın, dramın görüntüsünü renklerle ifade ederek, kalıcı sanat formuna dönüştürmüşlerdir.
Arkeolojiye dair daha fazla içerik için Arkhe Arkeoloji Dergisi, Arkhe Konsept ve Arkhe Kitap bölümlerini ziyaret etmeyi unutmayın.
Kitap Özellikleri | |
---|---|
ISSN | 9786253992354 |
Tarih Boyunca Salgın Hastalıklar ve Resim Sanatı
- Ürün Kodu: KP1067
Tarih Boyunca Salgın Hastalıklar ve Resim Sanatı
Kolektif
Salgın hastalıklar toplumlarda iz bırakan, çok sayıda insanın ölümü ile sonuçlanan ve derin üzüntülere, kaygılara, korkulara sebep veren trajedilerdendir. İnsanlık tarihinden beri büyük kayıplara sebep olan pek çok salgın hastalık ortaya çıkmış ve trajedi pek çok insanı, canlıyı, doğayı, toplumu, ülkeyi etkilemiştir.
Bulaşıcı hastalıklar veya salgın hastalıklar veya genel anlamıyla toplu ölümleri ifade eden bir sağlık kavramı olarak pandemi, sağlık alanından sanatın alanına sıçrayarak geçmişten bugüne kadar plastik sanatlardan edebiyata, her türden yaratıcı üretime yansımıştır. Elbette içinden geçtiğimiz pandemi süreci sanat ve bulaşıcı hastalıkların ilk kesişimi değildir. Ölümden önce ölüm olarak adlandırılan cüzzam, “kara ölüm” olarak bilinen veba, 20. yüzyıl başında, Birinci Dünya Savaşı’ndaki kayıplardan daha fazla ölüme neden olan İspanyol Gribi ve diğer salgınlar dönemin sanatsal çalışmalarında tematik bir yaklaşımla işlenmiştir. Ancak sanatsal çalışmalardan en fazla resim sanatı bize salgın hastalıkların dramatik öyküsünü anlatmıştır.
Sanat tarihinin kült eserlerinden birine imza atan Sanat tarihçisi Ernst H. Gombrich, “sanat adı verilen bir şey yoktur aslında, yalnızca sanatçılar vardır” derken, bir anlamda sanatçıların yaşadıkları dünyayı algılayışlarına ve onların imgelem dünyalarının önemine dikkat çekmektedir (Gombrich, 2009). Bu noktada yaşadığı çağın tanığı olarak sanatçının, eserleri aracılığıyla görünmeyeni görünür kıldığını söylemek hiç de yanlış olmayacaktır. Yaklaşık üç yıldır, tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemi sürecinde sanatçılar, ısrarla üretmeye devam etmiş, pandemi günlerine dair tanıklıklarını kendi ifade alanları içinde, imgeler aracılığıyla görünür kılmaya çalışmışlardır.
Toplumsal duyarlılığı yüksek seviyede olan, yaşam ve dünyaya ilişkin gözlemlerini görsel imgeler yoluyla aktaran sanatçılar, çevrelerinde, ülkelerinde veya tüm insanlık için tehdit oluşturan, kitlesel ölümlere sebebiyet veren olaylara, salgınlara kayıtsız kalmamışlar, yüzyıllardır salgın hastalıkların insanlık üzerindeki etkilerini çalışmalarında betimlemişler ve eserlerinde bu konuları görselleştirerek, tüm insanlığa mesaj vermişlerdir. Acının, kederin, ıstırabın, dramın görüntüsünü renklerle ifade ederek, kalıcı sanat formuna dönüştürmüşlerdir.
Arkeolojiye dair daha fazla içerik için Arkhe Arkeoloji Dergisi, Arkhe Konsept ve Arkhe Kitap bölümlerini ziyaret etmeyi unutmayın.
Kitap Özellikleri | |
---|---|
ISSN | 9786253992354 |
- Marka: Akademisyen Kitabevi
- Görüntülenme Sayısı: 996
- Stok Durumu: 2