Efsaneden Gerçeğe Kadın Gladyatörler
Yazar: Damla BAYAZİT
Roma dünyasında kadın gladyatör oyunları gladiatrix veya ludia olarak isimlendirilir. Özellikle Roma İmparatorluk Dönemi’nden itibaren yeni gelen her imparatorun kendinden önce gelenin ününü geride bırakma isteği, oyunların yalnızca gladyatör eğitimi almış dövüşçülerin, kölelerin ya da suçluların yer aldığı gösterilerden çok; kadınların, çocukların hatta engellilerin arenaya çıkarıldığı acımasız bir hal almıştır. Erkek gladyatörler kadar yaygın olmamakla birlikte kadın gladyatörlerin varlığı edebi kaynaklar ve arkeolojik verilerle ispatlanmıştır. Ancak kadınların ilk kez ne zaman dövüşmeye başladığına dair kesin bir bilgiye henüz rastlanmamıştır. Roma tarihçisi Dio Cassius, “Roma Tarihi” adlı eserinde kadın gladyatörlerin Roma arenalarında sergiledikleri performanslardan söz etmektedir. Roma İmparatoru Nero’nun annesi onuruna düzenlediği gladyatör oyunlarında arenaya çıkan kadınlar arasında Roma’nın soylu ailelerine mensup kadınların da yer aldığını ondan öğreniyoruz. Yine imparator Nero’nun kadınlar dışında çocukları da arenada dövüştürdüğü bazı gösteriler düzenlediğini, bu oyunların düzenlenen en görkemli gladyatör gösterileri olduğunu o söyler. İmparator Nero MS 63 yılında, günümüz İtalyası’nın güneybatısında bulunan Putcoli’de, Etiyopya’dan getirilen erkekler, kadınlar ve çocukların arenaya çıkarıldığı oyunlar düzenlemiştir. Tarihçi Dio Cassius, Etiyopyalıların dahil edildiği bu oyunların oldukça görkemli ve pahalı olduğundan söz eder. İmparator Nero dışında, Domitianus Dönemi’nde de (MS 81 – 96) kadın gladyatörler arenaya çıkmış, Domitianus’un kadınları ve cüceleri dövüştürdüğü gladyatör oyunları Roma halkı tarafından oldukça ilgi görmüştür.
Dönemin yazılı kaynaklarından, İmparator Domitianus’un düzenlediği bu oyunların bazen günlerce sürdüğü, kadınların ve cücelerin yanı sıra arenaya engellilerin de çıkarıldığı anlaşılır. Antik Roma biyografi yazarı ve tarihçi Suetonius, “On İki Sezar’ın Yaşamı” adlı eserinde İmparator Domitianus’un gece düzenlediği bir şenlikte meşalelerle dövüşen kadın gladyatörlerinden bahseder.
Görsel: Gladyatör kıyafetleri içinde betimlenmiş MS 1. yüzyıla tarihlenen bronz heykelcik. Museen für Kunst und Gewerbe Hamburg.
Roma’nın en zalim imparatoru olmasıyla ünlü Caligula’nın da oldukça sıra dışı gladyatör dövüşlerine meraklı olduğu bilinir. Caligula’nın düzenlediği gladyatör oyunlarında; kadınlar, yaşlılar, engelliler hatta sosyal statüsü oldukça yüksek kişiler arenaya çıkmıştır. Caligula’nın zaman zaman tribünde oturan izleyicilerden birkaçını seçip arenada vahşi hayvanların önüne attırdığı, bağırmalarını önlemek için ise arenaya çıkarmadan önce dillerini kestirdiği dönemin kaynaklarında yer alan bilgiler arasındadır. Zorla arenaya çıkarılan kadınlar dışında kendi isteği ile gladyatör olmayı seçen kadınların da sayısı azımsanacak gibi değildi. Kendi isteği ile gladyatör olan kadınlar arasında Roma’nın soylu ve varlıklı ailelerine mensup olanlar da bulunmaktaydı. Bu varlıklı ve soylu kadınların arenaya çıkmasının sebebi elbette para değil, şöhret ve macera hevesi olmalıydı. Bunlar dışında bazı gladyatör kızları da babalarından dövüşmeyi öğrenip, gladyatörlüğü meslek olarak seçmekteydi. Kadın gladyatörler yalnızca başkent Roma’da değil imparatorluğa ait pek çok eyalette arenaya çıkıyorlardı.
Roma’da kadın gladyatörler, erkek gladyatörlerden farklı olarak genellikle başlarında miğfer olmadan, göğüs kısımlarını açıkta bırakan tek parça bir kıyafetle ya da tek göğüslerini açıkta bırakan ve iki parçadan oluşan bir kıyafetle arenaya çıkarlardı. Kesin olarak bilinmemekle birlikte erkek meslektaşları gibi zorlu eğitimlere katılmak zorunda değillerdi. Ancak onlarla aynı silahları kullanırlardı.
Arkeolojik Veriler Işığında Kadın Gladyatörler
Kadın gladyatörlerin varlığına dair ele geçen en önemli kanıt MS 2. yüzyıla tarihlenen ve Halikarnassos’ta Bodrum’da bulunan mermer kabartmadır. Eser günümüzde British Museum’da sergilenmektedir. Müzeye, 1846 yılında Viscount Straford de Redcliffe tarafından hediye edilmiştir. Kabartmada miğfersiz olarak ve kadın gladyatörlere özgü kıyafetlerle betimlenmiş iki kadın gladyatör gözükmektedir. Her iki gladyatör betimlemesinin altında Grekçe olarak Amazon ve Akhillia isimleri yazmaktadır. Bu isimlerin, kadın gladyatörlerin arenada kullandıkları takma isimler olduğu düşünülür. İsimlerin altında iki kadın gladyatörün arenadan onurlu bir şekilde ayrıldıkları anlamını taşıyan yazıt dikkat çeker.
Görsel: MS 2. yüzyıla tarihlendirilen Halikarnassos’dan (Bodrum) ele geçmiş kadın gladyatör kabartmaları. @British Museum.
Bu kabartma dışında Roma kenti yakınlarındaki Ostia Limanı’ndan ele geçen yazıt ve İngiltere Leicestar’da bir çömlek parçası üzerindeki yazıt da kadın gladyatörlerin varlığına dair somut arkeolojik veriler arasında kabul görmektedir. İngiltere’de bulunan ve ortasının delik olması sebebiyle kolye olarak kullanıldığı düşünülen çömlek parçası üzerinde ise “Dansçı (kadın gladyatör) Verecunda, Gladyatör Lucius” yazmaktadır.
Konuyla ilişkili bir diğer arkeolojik veri 1996 yılında Londra’da bulunan ve bir kadın gladyatöre ait olduğu düşünülen mezardır. 20’li yaşlarda bir kadına ait olduğu anlaşılan mezardan çıkan kandillerin üçü üzerinde gladyatör betimlemesi, bir diğerinde ise Mısır tanrılarından olan Anubis betimlemesi yer alır. Anubis, Roma mitolojisindeki Merkür’e karşılık gelir ve Merkür’ün (Hermes) gladyatör oyunları ile yakından ilişkili bir tanrı olduğu bilinir. Arenada ölen gladyatörler Merkür gibi giyinen köleler tarafından arena dışına taşınırdı. Bunun sebebi Roma’da Merkür’ün ölülerin ruhlarını öteki dünyaya taşıyan tanrı olduğuna inanılmasıydı.
Arkeolojiye dair daha fazla içerik için Arkhe Arkeoloji Dergisi ve Arkhe Kitap bölümlerini ziyaret etmeyi unutmayın.